Annemin Bacakları
Annemle Esat Caddesi’ndeyiz. Ablam okula başlamış olmalı, ben de beş yaşındayım herhalde. O caddeyi sevmezdim kalabalıktı, gürültülüydü. Annemle ekmekçiye girdik.Okumaya devam edin
Annemle Esat Caddesi’ndeyiz. Ablam okula başlamış olmalı, ben de beş yaşındayım herhalde. O caddeyi sevmezdim kalabalıktı, gürültülüydü. Annemle ekmekçiye girdik.Okumaya devam edin
Biz ilkokula giderken bitlenmek yaygın bir şeydi. Okulda öğretmenler, evde anneler sık sık kontrol ederlerdi saçlarımızı. Bizim öğretmen, hep deOkumaya devam edin
Bir gece evvelden planlanmış piknik olabilir ya da bizimkiler sabahtan karar vermiştir, nasıl bilmiyorum ama kendimizi dere kenarında bulmuşuz. PırılOkumaya devam edin
Asker bir baba ile öğretmen bir anne, otorite ve şefkatin yan yana olduğu bir aile, tutumlu olmanın erdem olduğu, varlığıOkumaya devam edin
Sanırım ben dünyaya abla olmak için gelmişim. Benden yalnızca on üç ay küçük olan kardeşimi babam bana “zimmet”lediğinde üç yaşındaydım.Okumaya devam edin
“Yetmişli yılların başı. Annemlerin köyden gelip yerleştiği İstanbul‘daki yeni hayatımızın hızlı zamanları. Bu anlatacağım şey olduğunda ben daha küçük birOkumaya devam edin
Yetmişli yıllar. Küçük bir Karadeniz kasabasının ortaokulunda öğretmenim. Kasabada iki de ilkokul var. Bunlardan biri bizim eve çok yakın. DikkatimiOkumaya devam edin
Üç kızım var, üçü de küçük, on bir, on, dört gibi yaşları. Babaları arada bir gidip geliyor eve, işi yüzündenOkumaya devam edin
Biz küçükken bir Çetin Amcamız vardı, onun da kırmızı bir Murat 124’ü. Çetin Amcam şoför mahallinde, yanında babam. Arkada annem,Okumaya devam edin
Yetmişli yıllar, Anadolu’nun sürgün şehirlerinden birindeyiz. Denizle buluşan ilçeleri olmasına karşın, dağlık, sert bir iklimi var. Sol tarafta şehrin kalesiniOkumaya devam edin