Boş Un Çuvalları
Okuldan paydos ettik, eve gitmek için nefes nefese kayalık mahallemize tırmanıyorum. Elimde içi kitap, defter dolu klasör, ensemde ter, tepemdeOkumaya devam edin
Okuldan paydos ettik, eve gitmek için nefes nefese kayalık mahallemize tırmanıyorum. Elimde içi kitap, defter dolu klasör, ensemde ter, tepemdeOkumaya devam edin
Onunla tanışacağım günün sabahı. Birbirimizden bihaberdik; ben işe gitmek için evden çıkmaya, o dünyaya gelmeye hazırlanıyordu. Doğumhanenin otomatik kapısına kartımıOkumaya devam edin
Akşamüstü saatleri. Güneş kendini her günkü gibi karşı tepenin arkasına gizlemiş, rengini kızıla, kızılını gökyüzüne salıvermiş. Kuzenlerim ve ben, evimizinOkumaya devam edin
Bir tepenin eteğine kurulmuş olan evimizdeydik. Saat öğlen on iki civarıydı. Yüksek sesli gök gürültüsü içimi ürpertiyordu. Arada kapıya çıkıpOkumaya devam edin
Eğer küçük bir şehirden ilk kez büyük bir şehre gelmişseniz ve ergenlik çağında genç bir kızsanız o büyük şehirde siziOkumaya devam edin
Yıl 1990. Mevsimlerden yaz. Dünyamızın büyüklüğünün adımlarımızın sayısı kadar olduğu yıllar. Annem önlisans eğitimi için Ankara’ya gitmeye karar vermişti. ÖzlemOkumaya devam edin
Bir yere yetişecekmişim gibi hızlı adımlarla etüt merkezinin merdivenlerinden indim. Giriş kapısına vardığım an, aniden durup cep telefonumu çantamdan çıkarttım.Okumaya devam edin
Kapının önünde, her biri öteki eşinden ayrı, kimi düz, kimi ters, kimi burun buruna yaslanmış ayakkabı ve terliklere şöyle birOkumaya devam edin