Halı Kazak
İnatla giydiğim kahvenin çeşitli tonlarından, en az ergenliğimde üzerime inatla geçirdiğim siyahlar kadar mutsuz annem. “Bir bıkmadın şu toprak renklerinden.”Okumaya devam edin
İnatla giydiğim kahvenin çeşitli tonlarından, en az ergenliğimde üzerime inatla geçirdiğim siyahlar kadar mutsuz annem. “Bir bıkmadın şu toprak renklerinden.”Okumaya devam edin
Ergenliğimden beri memelerimle barışamadım bir türlü. Yaşıtlarıma göre memelerim hep daha büyük oldu. Belki de ben gözümde büyütmüş olabilirim. AmaOkumaya devam edin
Kepirtepe’ye gidemeyince ben, babam beni akşam sanat okuluna yolladı. Babaeski’deydi okul, iki buçuk sene sürdü eğitim. O zaman zarfında üçOkumaya devam edin
Lisedeyim. Okul sonralarımı, Atlas Pasajındaki çizgi roman ve plâkçılarda geçirmeye özen gösteriyorum. Pasajda ikinci el giysiler satan bir dükkân var,Okumaya devam edin
Editörlerin notu: Şenlik’te temizlik dili ve edebiyatı isimli bir etiket var; bunun altında görünmez ev içi emeğe dair anılar topladık.Okumaya devam edin
Bir yıl önce yazdığım gündelik bir nota denk geliyorum telefonumda: Süt, yulaf ezmesi, temizlik bezi. Ben aslında notlarımı kâğıda alırdımOkumaya devam edin
Annemin Ayvalık’a son gelişinde kayda aldığımız anısı bu. Ayvalık’taki taş evimizin kapısını her açtığında, karşısına çıkan merdivenler getirirmiş aklına oOkumaya devam edin
Anneannemin çantasında benim ya da kardeşimin bir kalem kutusu duruyor, fermuarlı ve rengârenk. İçinde banka kartları ve hesap cüzdanları, emekliOkumaya devam edin
Sultan ve Nurcan. Mahallemizde rengârenk, envai çeşit çiçekler satan iki Roman kız kardeş. Annemle beraber çiçek ala ala, ikisiyle aramızdaOkumaya devam edin
Kendi çocukluk mahallemi doktora tezimin araştırma sahası olarak seçtiğimden beri çocukluğum üzerine düşünüp duruyorum, zamanlı zamansız. Nevi şahsına münhasır kadınlarOkumaya devam edin