Etek
Odadan çıktığımda babaannem koridordaki portmantonun aynasından kendini izliyordu. Eskiden kadınlar evde giymek için viskondan, beli lastikli, uzun etekler dikerdi. ÇiçekOkumaya devam edin
Odadan çıktığımda babaannem koridordaki portmantonun aynasından kendini izliyordu. Eskiden kadınlar evde giymek için viskondan, beli lastikli, uzun etekler dikerdi. ÇiçekOkumaya devam edin
Yaz günü, fındıklıkla odunluk arası kuytu ve gölge, görülmez sınırda, büyüklerin gözünden uzakta ama sesine yakınız. Burası küçükler için serbestOkumaya devam edin
Okuldan paydos ettik, eve gitmek için nefes nefese kayalık mahallemize tırmanıyorum. Elimde içi kitap, defter dolu klasör, ensemde ter, tepemdeOkumaya devam edin
Babaannem elini neye atsa onu bereketlendirir, iyileştirirdi. Turşusu mesela… Mahalle sınırlarını aşıp şehre, şehir sınırlarını aşıp şehirlerarası bir üne sahipOkumaya devam edin
Çocukken miras konusu kafama çok takılmış. Konuşulduğundan değil ama belli ki bir filmde görmüşüm. Kafama takılmış. Anneme gidip gelip “BanaOkumaya devam edin
Arka bahçede koca kara kazanlarda keşkek yapıyorlar. Başkasının elinden kolay kolay yemek yemem. Hem ne biçim yemek bu, mutfak varkenOkumaya devam edin
Haliç’e doğru inen yamru yumru bayırların ortasında bir evdeyiz; burası irili ufaklı bayırlardan oluşmuş, bitmek bilmeyen tek bir uzun bayırınOkumaya devam edin
Lisedeyim. Okul çıkışlarında bir yerden çay aldıktan sonra İsveç Konsolosluğunun karşısında oturup insanları seyrediyorum, akşam olunca odamın camından dışarıya bakıpOkumaya devam edin
Avrupa’da bir iltica yurdunda kalıyordum. Pek çok farklı milletten pek çok farklı insan, çocuklar, bebekler, yaşlılar, engelliler, hastalar ile beraberOkumaya devam edin
Her akşam işten gelince eşofmanları üstüme geçirip dışarıya fırlıyordum koşmak için. Uyku eksiğim, açlığım, yorgunluğum fark etmiyordu. Koştukça zihnim temizleniyordu,Okumaya devam edin