Halı Kazak
İnatla giydiğim kahvenin çeşitli tonlarından, en az ergenliğimde üzerime inatla geçirdiğim siyahlar kadar mutsuz annem. “Bir bıkmadın şu toprak renklerinden.”Okumaya devam edin
İnatla giydiğim kahvenin çeşitli tonlarından, en az ergenliğimde üzerime inatla geçirdiğim siyahlar kadar mutsuz annem. “Bir bıkmadın şu toprak renklerinden.”Okumaya devam edin
Sarhoşum, Umutcan’ın omuzlarına abanı abanıveriyorum yine. – Çok yokuş bura, taşı beni. Kaç kere dedim, çok içeceksek bu kadar aşağıOkumaya devam edin
Annem ameliyat oluyor. Hastanedeyiz. Annemi durdurmak mümkün değil. Kendine geldiği ilk andan itibaren “Şimdi biz kalkıp eve gitsek, n’olur?” diyeOkumaya devam edin
Evimde biri var, evimdeki birinden kaçmaya çalışıyorum. Temmuzun ortası, yan binayı yıkıyorlar. Evden çıkmaya yeltenemediğimiz bir sıcak. Ben öğrenciyim; oOkumaya devam edin
Karşımda yaşça büyük, hayatta kendine “yer edinmiş”, yaptığı işle “saygı gören” bir erkek olduğu için mi neden bilmiyorum “Oyalanıyorum işte…”Okumaya devam edin
Kulaklarımın arkasından çıkan iki tutam kırmızı bukleyi hevesle düzeltiyorum. Yeni boyattım, özene bezene. Kulak arkasından iki parça. “Büyülü kızıl” mı,Okumaya devam edin
Geçtiğimiz koca bir seneyi, ardımda bıraktığım arkadaşlarımla mektuplaşa mektuplaşa, okyanus ötelerinde geçirmişim. On dokuz yaşında var yokum, herkesler yerleşmiş eviniOkumaya devam edin
Hayatıma aldığım insanların Ferhan Şensoy’la garip bir bağı var. Hatta bir flörtüm, işi onun resmini çerçeveletip duvarına asacak kadar ileriOkumaya devam edin
Yazın sıcağında göl kıyısına balık yemeye gitmişiz. Açıkçası mutsuzum, denize girmek isterken kendimi buz gibi bir gölde bulmuşum. Üstüne birOkumaya devam edin
Teyzelerim Hayriye ve Kiraz’ın anısına Yazları anneannemin evine giderdik, orta ikinci sınıftaydım sanırım. Yine bir gün onun evindeyiz, Anamur’da. AnneanneminOkumaya devam edin