Sabahlık
Kepirtepe’ye gidemeyince ben, babam beni akşam sanat okuluna yolladı. Babaeski’deydi okul, iki buçuk sene sürdü eğitim. O zaman zarfında üçOkumaya devam edin
Kepirtepe’ye gidemeyince ben, babam beni akşam sanat okuluna yolladı. Babaeski’deydi okul, iki buçuk sene sürdü eğitim. O zaman zarfında üçOkumaya devam edin
Bir fikir. Şenlik’te yazılanların geçtiği yerleri harita üzerinde göstersek mi? Olur mu? Olur. Bir deneyelim. Her işimiz böyle, etrafta fikirlerOkumaya devam edin
Yetiştirmeden mezunum ben. Kurs gibiydi bu. Kursun da üstü gibi ama. Nasıl oluyor şimdi bu kurs, o zamana göre? SanaOkumaya devam edin
On altı yaşındaydım regl olduğumda. Ablam evlenip, evden gitmeden önce beni köşeye çekip, ‘’Bak ben evden gidiyorum ama bir şeyOkumaya devam edin
Pek çok kere uzaklara taşınmış biri olarak biliyorum ki taşınmanın en zor yanı yeniden sosyal ağ kurmak. Bakkal, kasap herOkumaya devam edin
Sıcak bir yaz günü anneannemle (83) yazlıkta oturuyor, öğle yemeği olarak karpuz ve peynir yiyoruz. Karpuz, tarla karpuzu, pembe miOkumaya devam edin
En çok babaannemle giderdim köye, zaten ayrılmazdık öyle fazla. “Babaannesinin çantası” derlerdi bana, küçücük de bir şeyim. Ben arada yürür,Okumaya devam edin
Sıcak bir yaz günü anneannemle yazlıkta oturuyor, öğle yemeği olarak karpuz ve peynir yiyoruz. Karpuz, tarla karpuzu; pembe mi pembe.Okumaya devam edin
Anneannemler 1934’te, o daha iki yaşındayken Tutrakan’dan göç ediyorlar. Tutrakan bir sınır kasabası; bir Bulgaristan’a, bir Romanya’ya geçiliyor. Önce Silivri’yeOkumaya devam edin
Suat Hanım benim babaannem. 1950’lerde babaannemler İstanbul, Aksaray’da iki katlı ahşap evde oturuyorlar. Mahalledeki bütün evler ahşap zaten o zaman.Okumaya devam edin