Rami’den Çıktım Yola
Rami’ye kütüphane yapılmış. Afili reklamlar dönüyor sosyal medyada, tarihi tonozlu mimaride, genişçe bir binada, şık, modern bir kütüphane. Merak edipOkumaya devam edin
Rami’ye kütüphane yapılmış. Afili reklamlar dönüyor sosyal medyada, tarihi tonozlu mimaride, genişçe bir binada, şık, modern bir kütüphane. Merak edipOkumaya devam edin
Kısa zamandır tanıyoruz birbirimizi. Pazarda kurduğu tezgâha uğramışım, bir şeyler sormuşum. Esnaflığını sevmişim. Sonra da dükkânına gitmişim. Öyle anlık şeyler.Okumaya devam edin
“Aman Ayşeee, Karabağlar diye diye diye biz zaten karalar bağlamışız burada.” demişti karşı komşumuzun gelini Muradiye Abla. Yazdı galiba, yineOkumaya devam edin
Bir bahar günü, burnumda portakal çiçeği kokusu, elimde İnce Memed 3… Nasıl soluksuz okuyorum anlatamam. Seride beni en çok etkileyenOkumaya devam edin
Şehirde büyümüş apartman çocuklarının ağaçla, çiçekle, böcekle ilişkisi ne kadarsa benim çiçek sevgimin de sınırları o kadardı. Cam kenarı çiçekleri,Okumaya devam edin
1994’ün Temmuz’u. Öncesinde ailelerin sürece çok fazla müdahale etmesinden dolayı, annemin “Hayatımın en kötü günü.” dediği düğün günü, Beyoğlu EvlendirmeOkumaya devam edin
Bildiğim her şeyi anneannem anlattı bana. Ayva reçelini kırmızı yapmayı, öğrenmenin kutsallığını, aşkın cinsiyetinin olmayacağını (evet, anneannem tıpkı böyle demişti),Okumaya devam edin
Annelerimizin kuşağı kışa hazırlık işlerini hep ciddiye aldı, hep daha telaşlı, hep daha görev bilinciyle eylediler, ürettiler. Yoksulluğun öğretisiyle pişirdilerOkumaya devam edin
Ben Yaşar Teyze’yi bir hastanenin psikiyatri servisinin açık koğuşunda tanıdım. Alzheimer hastasıydı, tüm gününü göbek atarak veya resim yaparak geçiriyordu.Okumaya devam edin
Nilgün Erkmen anısına… Altıyol, yüzümü kaşındıran bir yaz sıcağı, elime bir pankart tutuşturuluyor, biri fotoğrafımı çekiyor, kısacık saçlarımın diplerinden terliyorum,Okumaya devam edin