Bi Mavi Ortanca
Ben Yaşar Teyze’yi bir hastanenin psikiyatri servisinin açık koğuşunda tanıdım. Alzheimer hastasıydı, tüm gününü göbek atarak veya resim yaparak geçiriyordu.Okumaya devam edin
Ben Yaşar Teyze’yi bir hastanenin psikiyatri servisinin açık koğuşunda tanıdım. Alzheimer hastasıydı, tüm gününü göbek atarak veya resim yaparak geçiriyordu.Okumaya devam edin
Nilgün Erkmen anısına… Altıyol, yüzümü kaşındıran bir yaz sıcağı, elime bir pankart tutuşturuluyor, biri fotoğrafımı çekiyor, kısacık saçlarımın diplerinden terliyorum,Okumaya devam edin
Görüntülü konuşmalar benim için çok zordu. Hele ki kalabalık olanlar. O programları kullanmak, yüzlerini tam seçemediğim insanlar tarafından görülmek, iletişimOkumaya devam edin
“Pat pat pat!” sesi duyulur duyulmaz bir gaz bulutu, canavarmışçasına ağzını açarak üzerimize doğru geliyor. Biz allara morlara bürünmüşüz, karşımızdakiOkumaya devam edin
Beşiktaş’taki evimde pazar kahvaltısı masasındaydım. O zamanlar adetim olduğu üzere Radikal gazetesini didik didik ederken birdenbire ağlamaya başlamıştım. Henüz öldürülmüşOkumaya devam edin
Ben pek uyuyamam, hastane odalarında ise hiç uyuyamam. Psikiyatri servisi, kapalıdaydım. İkinci yatışımdı. İkinci iyileşme çabamdı. Psikiyatri servisi hem kendimiOkumaya devam edin
Bir fikir. Şenlik’te yazılanların geçtiği yerleri harita üzerinde göstersek mi? Olur mu? Olur. Bir deneyelim. Her işimiz böyle, etrafta fikirlerOkumaya devam edin
İstanbul’dan Konya’ya evlenip gideli henüz iki, üç yıl olmuştu. Arkadaş çevrem daha yeni oluşuyordu. Yeni tanıştığım insanlar arasında en çokOkumaya devam edin
Sıhhiye’deki Sosyal Sigortalar Kurumu’nda çalışıyordum o zamanlar. Dikimevi’nde oturuyordum; oradan Kızılay’a, Ulus’a çok otobüs vardı. Dikimevi’nden taksi dolmuşlar da kalkardıOkumaya devam edin
Akşam yemeği için babamı bekliyorduk, gelmedi, sekiz oldu, dokuz oldu, buçuk oldu… Midelerimiz gurulduyor. Annem: “Babanızı bekleyelim.” diyor. Ben sobanınOkumaya devam edin