Zehirli Tas
“Yılanlar kin tutar.” Tutarmış yani. Büyüklerin bildiklerini şehrin beton taşlarının arasında öğrenmek pek mümkün olmuyor. Ormanda yaşama fikri çok cazipOkumaya devam edin
“Yılanlar kin tutar.” Tutarmış yani. Büyüklerin bildiklerini şehrin beton taşlarının arasında öğrenmek pek mümkün olmuyor. Ormanda yaşama fikri çok cazipOkumaya devam edin
Tren istasyonunun raylarından geçtikten beş dakika sonra, sağdan bir yol içeri doğru uzanır. Tam o yolu gördüğümüz anda hep aynıOkumaya devam edin
Annem eski mahalle arkadaşlarıyla buluşunca anlatmışlar, o da yazmam için bana anlattı, “Yaz kız!” dedi… 1978… Bizimkilerin Bulgaristan’dan geldikleri ilkOkumaya devam edin
Güneybatı İngiltere’de hanımeli kokulu, hafif esintili harika bir yaz günü… Kampüste bir konferansa katılıyorum, sabah toplantısından sonra akşam geri dönmekOkumaya devam edin
Müziğine çok saygı duyduğum, az konuşan, keskin zekâlı müzisyen arkadaşım beni gündüz vakti, normal hattan Berlin’den arıyor. Bense araba ileOkumaya devam edin
Küçüklüğümdeki kadar çok seviyorum onları, hiç azalmıyor tersine artıyor sevgim. Fakat artık eski sıklıkta yalnız kalamıyoruz, benim onlara gidip üçümüzünOkumaya devam edin
Ergenliğimden beri memelerimle barışamadım bir türlü. Yaşıtlarıma göre memelerim hep daha büyük oldu. Belki de ben gözümde büyütmüş olabilirim. AmaOkumaya devam edin
Anneannemin en sevdiği hayvan at. Bir de babasının av köpeği varmış, Yaman. Kızıl-kahve tüylü, kulakları kıvırcık. Onu seviyor. Ha, birOkumaya devam edin
Çok küçüğüm, daha okula bile gitmiyorum. Evdeki eski siyah beyaz fotoğraflardaki gibi hayalimde kalan anıların rengi. Bir yaz günü köydekiOkumaya devam edin
Okuldan paydos ettik, eve gitmek için nefes nefese kayalık mahallemize tırmanıyorum. Elimde içi kitap, defter dolu klasör, ensemde ter, tepemdeOkumaya devam edin