Renklerin Uyumu
Çok küçüğüm, daha okula bile gitmiyorum. Evdeki eski siyah beyaz fotoğraflardaki gibi hayalimde kalan anıların rengi. Bir yaz günü köydekiOkumaya devam edin
Çok küçüğüm, daha okula bile gitmiyorum. Evdeki eski siyah beyaz fotoğraflardaki gibi hayalimde kalan anıların rengi. Bir yaz günü köydekiOkumaya devam edin
Bahçelere konulan seramik yer cinlerine benzeyen turuncu sakallı bir arkadaşım vardı, Mehmet. Mehmet bizim okulda gemi mühendisliğini bitirmişti aslında amaOkumaya devam edin
Nilgün Erkmen anısına… Altıyol, yüzümü kaşındıran bir yaz sıcağı, elime bir pankart tutuşturuluyor, biri fotoğrafımı çekiyor, kısacık saçlarımın diplerinden terliyorum,Okumaya devam edin
Görüntülü konuşmalar benim için çok zordu. Hele ki kalabalık olanlar. O programları kullanmak, yüzlerini tam seçemediğim insanlar tarafından görülmek, iletişimOkumaya devam edin
Bir anıyı yazmaya nasıl başlanır bilmiyorum. Üstelik anınız bir kar tanesi gibi eriyip gitmişse zihninizden ve o anıyı size birOkumaya devam edin
Kenara köşeye not almışım da hatırlıyorum ayrıntıları, neyse ki. Unutulsaydı çok üzülürdüm. Annem altı sene önce bugünlerde vatsap kullanmayı öğreniyor.Okumaya devam edin
Almanya’nın küçük bir şehrinde pastane, kafe, ekmek satan dükkânlarda uzun yıllar çalıştım, anlatacağım bu son işyerinde ise çalışmaya başlayalı henüzOkumaya devam edin
Hafızamın pek de iyi olmadığını giderek daha fazla hissediyorum, görüyorum. Zamanı birlikte geçirdiğim dostlarım olmasa sanki hiç geçmemişim o yollardan,Okumaya devam edin
Lisedeyim. Okul çıkışlarında bir yerden çay aldıktan sonra İsveç Konsolosluğunun karşısında oturup insanları seyrediyorum, akşam olunca odamın camından dışarıya bakıpOkumaya devam edin
Karşımda yaşça büyük, hayatta kendine “yer edinmiş”, yaptığı işle “saygı gören” bir erkek olduğu için mi neden bilmiyorum “Oyalanıyorum işte…”Okumaya devam edin