Obama Emmi
Bir sürü talihsizlik yaşadığımız, hiç sevmediğim bir dönem bu. Kardeşim üniversiteyi bıraktı, tekrar sınava girdi. Bursa Tekstil’i kazandı. Biz deOkumaya devam edin
Bir sürü talihsizlik yaşadığımız, hiç sevmediğim bir dönem bu. Kardeşim üniversiteyi bıraktı, tekrar sınava girdi. Bursa Tekstil’i kazandı. Biz deOkumaya devam edin
Yaz günü, fındıklıkla odunluk arası kuytu ve gölge, görülmez sınırda, büyüklerin gözünden uzakta ama sesine yakınız. Burası küçükler için serbestOkumaya devam edin
BOYACIYIM BOYACI Elim yüzüm kapkara Baylara bayanlara Fırça durmaz atarım Ayakkabı boyarım “Üzerine eskimiş erkek çocuğu kıyafetleri giyeceksin. Bu dörtlüğüOkumaya devam edin
Sene 1989, mevsimlerden yaz. Diyarbakır’dan İstanbul’a taşındığımız yıl. Annem Yeşilköy’ü çok beğendiği için burdan ev tutmuş bizimkiler. Yeşilköy sokaklarının gülOkumaya devam edin
Sıcak bir yaz günü anneannemle (83) yazlıkta oturuyor, öğle yemeği olarak karpuz ve peynir yiyoruz. Karpuz, tarla karpuzu, pembe miOkumaya devam edin
Sene 1999. Büyük bir spor salonundayız. Yere bantla badminton sahaları çizilmiş. İnce bir raket ve tüy topla oynanan o oyunuOkumaya devam edin
En çok babaannemle giderdim köye, zaten ayrılmazdık öyle fazla. “Babaannesinin çantası” derlerdi bana, küçücük de bir şeyim. Ben arada yürür,Okumaya devam edin
Sıcak bir yaz günü anneannemle yazlıkta oturuyor, öğle yemeği olarak karpuz ve peynir yiyoruz. Karpuz, tarla karpuzu; pembe mi pembe.Okumaya devam edin
Oyunun ilerleyen zamanlarında kimse kovalamak istemiyor, herkes kaçmak istiyor. “Ben ebe oldum!” “Ben de!” “Ben de!” Ebe yoklamasında bir avuçOkumaya devam edin
Akşam alacası çöküyor. Apartmandaki iki yakın arkadaşımdan biri olan Işıl’la oyun oynuyoruz. Yine onun odasında, Barbie’ler ve küçük pelüş yaratıklarOkumaya devam edin