Tülay o zamana göre evlenme çağına gelmiş bir genç kız. Annemlere hiç yüz vermiyor, kendi yaşıtlarıyla vakit geçiriyor. Annemin odası hemen Tülay’ın odasının altına denk geldiği için annem bazen Tülay’ın teypten dinlediği şarkıları duyuyor, bazen kız arkadaşlarıyla kıkır kıkır gülüştüklerini, bazen de topuklu ayakkabı denemelerini.
Annem alt kattan Tülay’ı dinleyedursun İpek Apartmanı’nı bir telaş sarıyor Tülay’ı istemeye gelecekler diye. Tüm komşular elele vererek hazırlıklara başlıyor. Önce apartmanı bol sabunla ve her bir daireden çıkan uzun hortumlarla yıkıyorlar. Apartmandan sonra sıra Tülaylar’ın evine geliyor. Anneannem ve en sevdiği komşusu Naciye Teyze sokağa açtıkları halıları yıkıyor, Tülay’ın annesi Gülay, kızının yaptığını beğenmediği için evin camlarını ikinci kez kez siliyor. En yaşlı komşu Hayriye Teyze, temizliğe toz alarak destek oluyor. Giriş katta oturan Ayşe ise ona göre en sevimsiz işi üstlenerek perdeleri yıkıyor ve ütülüyor. Annem de tüm bunlar olurken etrafta getir götür yapıyor.
Temizlikten sonra mutfak hazırlığını bölüşüyorlar: Anneannem incecik serçe parmaklarla yarışacak sarmalar yapacağını söylüyor. Hayriye Teyze tüm apartmanı mis gibi kokutan üzümlü kek, Naciye Teyze meşhur el açması börek, Ayşe ise tabiat mucizesi zeytinyağlı birkaç meze…
O gün her şey mükemmel olmalı!
Nitekim öyle de oluyor Büyük güne komşuluk dayanışmasıyla hazırlanan İpek Apartmanı ve Tülaylar’ın evi, misafirlerini karşılıyor. Damat tarafı o kadar kalabalık gelmiyor ama apartmanın tüm kadınları orada. O akşam Kurtuluş – Yasemin Düğün Salonu’nda yapılacak nişan tarihi de netleştiriliyor.
Bu kez tüm İpek Apartmanı nişan için hazırlanıyor. Anneannem, “Kuaföre gitmemize gerek yok, ben hepimizi değme artistlere benzetirim.” diyerek herkesin saçını yapmaya söz veriyor. Hayriye Teyze bigudileri kaynatacağını söylüyor, her ne kadar Ayşe “Ben daha iyi makyaj yapıyorum” dese de Gülay ve Naciye Teyze de makyajı üstleniyor.
Her şey hazır derken nişandan bir önceki gün Tülay’ın babası apartmanda merdivenden düşüyor, beyin kanaması geçiriyor ve… Nişan iptal ediliyor. Tüm komşular, nişan yerine cenazeye gidiyor. Taziye evinde yapılacak yemekler bölüşülüyor. Tülay hiçbir zaman nişan yapmıyor.
Aradan vakit geçtikçe Tülay, ailesi ve aslında herkes ölenle ölünmediğini fark edince düğün ile ilgili konuşuluyor: Bir sene sonra, yani 1982 yazında düğün var.
İpek Apartmanı kadınları düğün için hazırlanmaya başlıyor. Tülay, Tülay’ın annesi Gülay, annem, anneannem, anneannemin en yakın komşusu Naciye Teyze, giriş katta oturan Ayşe ve Hayriye Teyze hep birlikte koşturuyor. Gelinlikçi provaları, çeyiz hazırlıkları, ev yerleştirme, bohça yapma…
Tüm bunlar olurken Hayriye Teyze ağır bir hastalığa yakalanıyor. Tülay düğünü ertelemeyi teklif ediyor fakat Hayriye Teyze kabul etmiyor. Tedavi olmak için hastaneye yatıyor. Bir süre sonra tedaviye istenen cevabı vermediği için doktor eve gönderiyor.
İpek Apartmanı’nda bir yanda düğün hazırlıkları devam ederken bir yandan da komşular sırayla Hayriye Teyzenin başında bekliyor. Düğünden bir önceki akşam, Hayriye Teyzede kalma sırası anneannemde. Hayriye Teyze iyice ağırlaşmış ama bir yandan da Tülay’ı soruyor, “Gelinliğini giydirin yanıma getirin.”diyor. Anneannem annem ile haber yolluyor en üst kata.
Tülay gelinliğini giyiyor ve iniyor aşağıya. Hayriye Teyzenin gözü açılıyor, Tülay’ı iyice yanına çağırıyor. “Çok mutlu ol güzel kızım.” diyor ve gülümsüyor. Tülay onun elini öpüyor “Yarın görüşürüz Hayriye Teyze.” diyip evine çıkıyor.
Görüşemiyorlar. Hayriye Teyze o gece bu dünyadan göçüp gidiyor. İpek Apartmanı düğüne değil, cenazeye hazırlanıyor yine.
Tülay hiçbir zaman düğün yapmıyor. Hayriye Teyzenin kırkı çıkınca ve bir kez daha ölenle ölünmediğini fark edince nikâh için gün alıyor ve evleniyor.
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
“Film Gibi&rdquo için 1 yorum