Büyük Çamaşır Makinesi Derlemesi – II
Editörlerin notu: Şenlik’te temizlik dili ve edebiyatı isimli bir etiket var; bunun altında görünmez ev içi emeğe dair anılar toplanıyor.Okumaya devam edin
Editörlerin notu: Şenlik’te temizlik dili ve edebiyatı isimli bir etiket var; bunun altında görünmez ev içi emeğe dair anılar toplanıyor.Okumaya devam edin
Temizlik yapmaya kalktık, işi de paylaştık: Bu iki odayı sen, bu iki odayı ben, dedik. Beraber yaşıyorduk o zamanlar eltimle.Okumaya devam edin
Editörlerin notu: Şenlik’te temizlik dili ve edebiyatı isimli bir etiket var; bunun altında görünmez ev içi emeğe dair anılar toplanıyor.Okumaya devam edin
Upuzun sokaklardan birinde, tam köşede bodrum katta bir dükkân. Dükkân dediğime bakmayın, kapısı sokağa açılan evden bozma bir oda aslında.Okumaya devam edin
Sıhhiye’deki Sosyal Sigortalar Kurumu’nda çalışıyordum o zamanlar. Dikimevi’nde oturuyordum; oradan Kızılay’a, Ulus’a çok otobüs vardı. Dikimevi’nden taksi dolmuşlar da kalkardıOkumaya devam edin
Akşam yemeği için babamı bekliyorduk, gelmedi, sekiz oldu, dokuz oldu, buçuk oldu… Midelerimiz gurulduyor. Annem: “Babanızı bekleyelim.” diyor. Ben sobanınOkumaya devam edin
Yaz tatili olmuş köye babaannemin yanına gitmişiz, her yıl olduğu gibi. Yedi, sekiz yaşındayım. Köyde babaannemin komşularından olan Ayşe Teyze’ninOkumaya devam edin
Çocukluğumuzda her fırsatta köye giderdik, Silivri ve Çatalca’nın köylerinde yaşayan bir çok akrabamız vardı. Sene 1970’ler, 1980’ler. Çatalca’ya Aksaray’dan kalkanOkumaya devam edin
Kayadaki kınayı ezdikten sonra tükürükle karıştırıp eline yakmak, yarpuz kokuları arasında otta, bağda gezerken lastik tokyolar ayaktan çkmasın diye parmaklarıOkumaya devam edin
1970’li yıllarda merdaneli çamaşır makinaları yeni yeni giriyordu evlere. Çamaşır makinasının olmadığı zamanlarda pazar günleri bizim evin çamaşır günüydü. HaftaOkumaya devam edin