Çağrışım
Bafa Gölü ve gece su içmeye göle inen yaban domuzları. Yollar virajlı. İzmir-Bodrum arası. Burnumdan kusmanın acısı. Tane tane öğürmeli.Okumaya devam edin
Bafa Gölü ve gece su içmeye göle inen yaban domuzları. Yollar virajlı. İzmir-Bodrum arası. Burnumdan kusmanın acısı. Tane tane öğürmeli.Okumaya devam edin
Çocukluğumuzda her fırsatta köye giderdik, Silivri ve Çatalca’nın köylerinde yaşayan bir çok akrabamız vardı. Sene 1970’ler, 1980’ler. Çatalca’ya Aksaray’dan kalkanOkumaya devam edin
Beşiktaş vapurundan yarım saat önce çıktığım seansın etkisiyle sarsılmış bir halde inip Kadıköy Meydanı’nı koşar adım yararak minibüse doğru yürüyorum.Okumaya devam edin
Aksaray’a gidiyorduk galiba, teyzemlere. Minibüs boştu biz bindiğimizde. Annem şoförün tam arkasına, cam kenarına beni oturttu, kendi de hemen yanımaOkumaya devam edin
“Taksim bir kişi alır mısınız?” Ne biçim bir cümle. Bari Taksim için veya Taksim’e deseydi. “Bir kişi de buradan alırOkumaya devam edin
İşten çıktım, eve gitmeden önce alışveriş yapmak için markete girdim. Yüküm fazla olunca, taksi tutayım da dolmuşta başkalarını sıkıştırmayayımOkumaya devam edin
Kızım beş yaşındayken yavru kedi ziyareti için yola çıktık. İstanbul’un dışında olduğumuz için gideceğimiz yerlere Google Maps‘i takip etmeden gitmiyoruz.Okumaya devam edin
Hatay’da bir evdeyim. Beni az önce sofrasında ağırlamış pek tanımadığım bu insanlarla, daha önce hiç izlemediğim bir dizinin 15. bölümünüOkumaya devam edin
Sydney Üniversitesi’ndeki beşinci ayımda, staj yaptığım laboratuvar bana toplu bir miktar burs verdi. Paranın birazıyla bir hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim:Okumaya devam edin
Nasıl oldu bilmiyorum ama kendimizi tanımadığımız birinin evinde bulduk. Doğrusu ‘’bulduk’’ değil, tanımadığımız insanların davetini kabul ettik ve isteyerek oOkumaya devam edin