Örgücülük
Anneannemin yazları göçtüğü yaylada, en küçük kız çocuğu bendim. Benden bir kaç yaş büyük olanlar bile en azından zincir çekmeyiOkumaya devam edin
Gönülsüzce yaptığım iş görüşmem beklentimin aksine kabulle sonuçlanmış ve hiç istemediğim halde kendimi birdenbire devlet memuru olarak buluvermiştim, son yazımıOkumaya devam edin
Bir bahar sabahıydı. Saat henüz uyanma saati değildi. Yabancısı olduğumuz bu köyde kaçıncı günümüzdü? Saymayı bırakmıştım artık. Halamın ikimiz içinOkumaya devam edin
Ben Yaşar Teyze’yi bir hastanenin psikiyatri servisinin açık koğuşunda tanıdım. Alzheimer hastasıydı, tüm gününü göbek atarak veya resim yaparak geçiriyordu.Okumaya devam edin
Dünyadaki ilk arkadaşım Yağmur, oyuncaklarını toplayıp kendi evine gitmişti (ki evi hiç uzak değildi, hemen karşı apartmanda oturuyorlardı). O gidinceOkumaya devam edin
Yakın arkadaşlar sürekli konuşur, planlar yapar ama çoğu lafta kalır ya, bizimki nasıl olduysa lafta kalmadı. İş yerinde çoğunluğu kadınlardanOkumaya devam edin
Ergenliğimden beri memelerimle barışamadım bir türlü. Yaşıtlarıma göre memelerim hep daha büyük oldu. Belki de ben gözümde büyütmüş olabilirim. AmaOkumaya devam edin
Yaklaşık sekiz yaşındayım. Bir gün halamın ailesi ve biz, eniştemin ablasının evine gidiyoruz. Kuzenimle ben mutfağa geçiyoruz. Mutfakta küçük birOkumaya devam edin
Anneannemin en sevdiği hayvan at. Bir de babasının av köpeği varmış, Yaman. Kızıl-kahve tüylü, kulakları kıvırcık. Onu seviyor. Ha, birOkumaya devam edin
Hayalleri çok kuvvetli istemek ve bunun için adım atmaktan korkmamanın, o hayali nasıl da kolayca gerçekleştirdiğine tanık oldum. Kolayca derkenOkumaya devam edin