Adana’nın insana akli melekelerini kaybettirecek yaz sıcaklarından birinde kendimi birazcık da serinlemek amacıyla markete attım. Üç beş parça bir şey aldım. Elimdeki fiş ile 19.yüzyıl dönemi Üsküdar âşıkları gibi uzun uzun bakışmaya başladık. Kasadaki insanların büyük çoğunluğu böyleydi. Ne aldıklarını, hatalı bir giriş yapılıp yapılmadığını merak ediyorlardı. Kasiyer ise zamlardan ve sürekli fiyat etiketlerini değiştirmek zorunda olduklarından bahsetti.
Bir tane yaşlı amca tam olarak isyan modunu açtı. Hem sıcaklar hem zamlar onu sanırım sabrının son raddesine getirmişti. Sinirle “Ben darbe öncesini de sonrasını da, Özal, Çiller çoğu dönemi gördüm. Hiçbirinde bu kadar her gün zam gelmedi yavvv, yeter artık buramıza geldi bıhtıhh!” dedi. Sonra hepimizden onu destekleyen nidalar yükseldi. Zamlar karşısında güçlü kalamadığımı fark ettim.
Fiş ve faturaları görünce, Rus roman karakterlerinin suskunluğu ile Kemal Sunal replikleri arasında gidip geliyorum. KDV ve ÖTV’ye şarkılar, zeytin tanesine şiir yazanlar gibi kendimce tükenen sabrımı korumak, bir şeylerle baş edebilmek, yola devam edecek gücü bulabilmek için mizaha sığınıyorum. Şimdilik.
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
“Buramıza Geldi&rdquo için 1 yorum