80’lerin sonu. Yeni evliyim. Yanında avukatlık stajımı yapacağım bir avukat arayışındayım. Sultanahmet’te adliyenin tam karşısında bir büro ile görüşüyorum. İki kişiler, karı koca birlikte çalışıyorlar. Anlaşıyoruz, ben başlıyorum staja. Harika insanlar, 68 kuşağı, devrimciler… Bin bir türlü badirelerden geçmiş, içeride yatmış, çıkmış, işkencelerden geçmişler.
Hukuk bürosu uğrak yeri, sürekli arkadaşları geliyor ziyarete. 68 kuşağından devrimciler, eski tüfekler… Kimler gelmiyor ki: Toktamış Ateş, Raif Ertem, Edip Sakarya vs.
Bir muhabbetler dönüyor büroda, aklım gidiyor. Deniz Gezmiş’le beraber eylemler, içerideki koğuş arkadaşlıkları, Suat Derviş’in bunları evlerinde polisten saklamaları… Velhasıl, FKF, Dev-Genç, Dev-Yol, Milli Demokratik Devrim, Sevim Belli, Mihri Belli… Türk sol tarihi resmi geçit yapıyor önümde. Sol fraksiyonlar, hapishane anıları, kavgalar, ayrışmalar müthiş şeyler öğreniyorum.
Stajın dördüncü ayı bitiyor ben daha ne bir duruşma görmüşüm, ne haciz, ne hukuki bir tartışma, ama Türk sol tarihi, devrimci külliyat desen o sağlam ilerliyor.
Karı koca, bir gün bana, “Bu kadar zamandır yanımızda çalışıyorsun kocan bir kere bile gelmedi. Bu kız nerde çalışıyor, kimlerin yanında çalışıyor merak etmiyor mu?” diye soruyorlar. Garibime gidiyor. Diyorum ki cevaben ”Ne gerek var, beni kontrol eder gibi gelip gitmesine? Sanki çocukmuşum gibi! Sevmem öyle şeyleri.”
Birbirlerine bakarak gülümsüyorlar.
Görselin kaynağı.
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
“Avukatlık Stajı&rdquo için 1 yorum