1960'lar

“Ya Hiç Olmasaydı Üzülmez miydin?”

1950’lerin sonu, 60’ların başı. Anneannem on üç, ablası on dört yaşında. Aydın’da bir tütün mağazasında çalışıyorlar; birbirine yapışık olan tütünleri ayırıp paketliyorlar. Her sabah işe birlikte gidip her akşam eve birlikte dönüyorlar. Ama bir süre sonra anneannem ablasının işe gitmemek için bahane uydurduğunu fark ediyor ve işe tek başına gidip gelmeye başlıyor. Bu süre uzayınca da patronu, “Ablam hasta biraz.” diye oyalıyor anneannem.

Bir süre devam ediyor böyle.

Sonra bir gün anneannem, ablasının odadan dışarı çıkmadığını, çıktığı zaman da kambur durduğunu ve bol erkek üstleri giydiğini fark ediyor. Anlam veremediğinden en sonunda ablasının yanına gidip soruyor neden böyle yaptığını. Ablası önce söylemek istemiyor ama en sonunda anneannemin ısrarlarına dayanamıyor ve diyor ki:

-Memelerim çok büyük Özay. Sanki herkes bana bakıyor gibi geliyor. Çok utanıyorum.

Anneannem önce çok gülüyor, sonra ablasını teselli etmek için “Ya hiç olmasaydı üzülmez miydin?” diye soruyor. “Üzülmezdim, işe de rahat rahat giderdim. Babamın yanında da rahat rahat otururdum.” diyor ablası.

Anneannem ablasına günlerce bunun ayıp bir şey olmadığını anlatmakla uğraşsa da onu bir türlü ikna edemiyor. En sonunda patronun artık kızdığını ve onsuz iş yerinde çok sıkıldığını anlatıyor ona ve “Ben de senin gibi bol kıyafetler giysem çıkar mısın odadan? Dikkat de çekmezsin hem, kimse fark etmez sadece senin bol üstler giydiğini.” diyerek üsteliyor konuyu. Bu kez ikna etmeyi de başarıyor.

Ertesi gün ikisi de bol bol kıyafetler giyip sabah altıda işe gitmek üzere yola çıkıyorlar birlikte; ama bu kez kambur değil dimdik yürüyerek gidiyor iki kardeş işe.


Görsel: Şehlanur Saga

Creative Commons Lisansı

Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

“Ya Hiç Olmasaydı Üzülmez miydin?”&rdquo için 1 yorum

Bir Cevap Yazın

Şenlik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et