On üç ya da on dört yaşıma bastığım gün ablamla dolanıyoruz sokaklarda, nedense çok mutluyum. Kendimi büyümüş hissediyorum, nefis bir yaz günü. Tipik Kavaklıdere sokakları, ince kaldırımlar, arabalar yol kenarında sıra sıra dizilmişler.
Karşıdan bir adamın geldiğini gördüm, koyu sohbetimize devam ederek önde ablam arkada ben tek sıra olup adama yol verdik. Adam yanımdan geçerken bi şey geveledi ve popomu avuçlayıverdi. Ne olduğunu önce bir anlayamadığımı, “Olabilir mi böyle bir şey?” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Pandik atmak, pandik yemek hep duyduğum şeylerdi ama benim başıma geleceğini düşünmemiştim galiba. Kıpkırmızı oldum, nefesim kesildi ama durmadık; belki on, yirmi adım uzaklaşmışızdır adamdan. Ablama “Adam bana pandik attı.” dedim. Ablam küfürlü bir şeyler söyledi. Ama yine de durmadık, adama bir şey bile demedik, yürümeye devam ettik.
Göğsümde o bitmemiş, yarım kalmış mesele hissiyle geçti günün geri kalan kısmı. O gün kendi kendime söz verdim eğer bir daha böyle bir şey olursa bunu yapanın yanına bırakmayacağıma.
Lise son sınıfta, yani artık 17 yaşındayız, dersanelere gidip gelirken hep Kızılay civarlarındayız, okul formalarımızla dolanıyoruz ve hep laf yiyoruz, hep! Alışmışız bir nevi, içimizden sövüp sayıp yolumuza bakıyoruz, çok üstünde durmuyoruz.
Bir kış günü iki arkadaşımla birlikte kalabalık bir yerde yürümeye çalışırken arkadaşlarımdan birisi “Aaa Deniz, adam sana pandik attı.” deyiverdi. Üstümüzde paltolar var tabii, pandiği hissetmiştim aslında ama birinin çantası da çarpmış olabilirdi. Döndüm adamın sırıtan suratıyla karşılaştım. Aklıma kendime verdiğim söz geldi. Bir anda sokağın ortasında bağırmaya başladım:
-Sen ne yaptığını zannediyorsun, sen bana dokunamazsın, sana diyorum hey sen, evet sen!…
Adam hızla uzaklaşmaya başladı kalabalığın arasında, ben de peşinden nasıl bağırıyorum avazım çıktığı kadar. Adam gözden kayboldu, ben de yarım kalan meselemi tamamlamış edasıyla herkesin bakışlarını üzerimde hissederek arkadaşlarımın yanına döndüm.
Ana görüntü kaynak
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
“Yarım Kalmış Mesele&rdquo için 1 yorum