Bir bahar sabahıydı. Saat henüz uyanma saati değildi. Yabancısı olduğumuz bu köyde kaçıncı günümüzdü? Saymayı bırakmıştım artık.
Halamın ikimiz için yere serdiği yataklarda henüz gözlerimi açmamışken dünyayı sanki kulaklarımla görmüştüm:
Kuş cıvıltıları ile hafif rüzgârla birbirine dokunan ağaçların çıkardığı sesler iç içe geçmişti. Henüz gözlerimi açmamışken aydınlığı tenimde hissetmiştim. Hafif aralıklı camdan içeriye, oradan da dışarda kalan kollarıma doğru serin bir dokunuş hissetmiştim. Gözlerimi açmamıştım henüz, ama olabildiğince uyanıktım; gece bitmişti.
Yana doğru kıvrılıp halamın başını koymuş olduğu yastığa bir şeyler yazmıştım. Siz uyurken biri parmağının ucuyla yastığınıza sürtünme uygulasa bunu kafanızın içinde hissedersiniz, bunu çok sonra anlayacaktım. Halam da uyanmıştı artık. Bunu gözlerimi açmadan görebilmiştim. Bana “Canım, gece uyuyabildin mi sonra?” diye sordu.
Dün geceyi hatırlamak istemiyor gibi yüzümü buruşturdum. Biraz şımarıklık yapmak hakkımdı diye düşündüm. Henüz 11 yaşında olan bir çocuğu gece yarısı alelacele yatağından kaldırıp onu tanımadığı insanların evine götürüp saatlerce oturması gerektiğini söyleyen halama şımarıklık yapabilirdim. Halam yabancısı olduğumuz bu köyün derme çatma sağlık evinde çalışan tek ebesiydi ve bazı geceler tanımadığım birçok telaşlı insan gelip yardım istiyordu ondan. Halam o gecelerde beni evde yalnız bırakmamak için hep yanına katıyordu.
Gözlerimi açıp “Evet uyudum. Kadına ne oldu, kurtardın mı onu bebekten?” diye sordum. Kadınlar konuşurken duymuştum bunu. Daha doğrusu kaygılı bir ses tonuyla dualar ederlerken: “Xwedê we bi êş ki ji hev xilas bike.” (Allah onları bir sancıyla birbirinden kurtarsın.[i](*) Kürtçe olan bu cümlenin Türkçe karşılığı doğuma yakın kadınlar için söylenen “Allah bir avazda kurtarsın” deyimi aslında. Kürtçe’de ‘ji hev’ birbirinden ‘xilas … Continue reading)
Halam bir şey demedi. Yatakta doğrulup sırtını duvara yasladı. Bir süre sustuk. Ben gözlerime batan aydınlığı ovuştururken o: “Bugün birlikte ilçeye gidelim mi? Okula gitme sen. Öğretmeninle konuşurum; Sağlık Ocağı’nda işlerimi bitirdikten sonra gezeriz.” dedi.
-Kurtardın ama, değil mi?
-Evet canım, kurtarabildim kadını.
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansıile lisanslanmıştır.
↑i | (*) Kürtçe olan bu cümlenin Türkçe karşılığı doğuma yakın kadınlar için söylenen “Allah bir avazda kurtarsın” deyimi aslında. Kürtçe’de ‘ji hev’ birbirinden ‘xilas bikin’ kurtarmak anlamına geliyor. Bunu ilk duyduğumda “kadını ve bebeği birbirinden kurtarmak” olarak anlamıştım. |
---|
“Kurtardın mı?&rdquo için 1 yorum