1980'ler

Polen

Uyarı: Evde (ya da okulda) denemeyiniz!

Lisede en zorlandığım ders fizikti. Hatta bir tek fizikte zorlanırdım. İlkokuldan beri hep takdir alan biri olarak bu mesele bayağı ağırıma gitmişti. Hocamız kendi alanında çok iyiydi. Ezberci eğitime karşı olduğu için de hangi formül nerden geliyor diye uzun uzun anlatırdı. “Hocam o beş nerden geldi?” desek, beşin tüm geçmişini bi avazda sayıyordu. Fakat sınıfın büyük çoğunluğu için nafile bir çabaydı bu. Birbirimizin evinde beraber ders mi çalışmıyorduk, yardımcı kitaplar alıp fotokopiler mi çekmiyorduk, her ders sonrası tekrar mı yapmıyorduk…

Tüm o hummalı çabaların sonrasında ilk yazılıya girdik. Hoca hemen ertesi gün yazılı sonuçlarını açıklayıp 1 aldığımı cümle aleme duyurdu. Sadece benim değil, sınıfın neredeyse tamamının da 1 aldığını! 1 almayan birkaç kişi vardı; en yüksek not 3’tü. Onlara uzaydan gelmiş gibi bakıyorduk. Onlardan biri Meral’di. “Meral…” dedik “Nasıl oldu bu, nasıl çalıştın? Bize de anlat.” Hayatın sırrını verir gibi bir edayla fısıldadı Meral:

“Polen!”

“Polen…” dedi, “Zekâya çok iyiymiş.” “Ne poleni, hangi zekâya, nasıl iyi?” gibi pek çok soru sorduk. Kendisi yazılıdan en yüksek notu alan kişi olduğu için yabana atılır bir öneri gibi gelmedi. Meral dedi ki, “Bir dahaki yazılıdan önce size polen getireceğim ama kimseye söylemeyeceksiniz.” Halihazırda on kişi olan biz, “Tamam.” dedik.

Yazılı sabahı, Meral elinde saklayarak tuttuğu bir poşetle bizi kızlar tuvaletine çağırdı. Bizim dışımızdaki herkesin çıkmasını bekleyip birimizi de nöbetçi koyup o poşetten avuç avuç polen yedik. Polencimiz Meral, kimsenin kendisinden fazla yemesini istemedi. Neyse biz o polenler ağzımıza yapışa yapışa yazılıya girdik. Sorulardan çok yutkunmaya efor harcadım haliyle.

O yazılıdan Meral hariç hepimiz yine 1 aldık. Ama o, bu kez 4 aldı! Aramızda istişare yaptık ve dedik ki “Sadece bi günde olmaz, yazılıdan birkaç gün önce başlamalıyız polen yemeye. Bir de hepimiz eşit yemeliyiz.” Ayşe dedi ki, “Sadece onun polenine kalmayalım, en çoğunu kendine alıyor zaten, ben de bulayım başka yerden.” Dedik ki “Polenleri karıştırmayalım, sonra midemiz falan bozulur, hasta oluruz.”

Meral’in getirdiği polene devam kararı aldık. Bir hafta boyunca tuvalette kapılar arkasında on kız, gizli gizli polen yedik.


Görsel Pixabay

Creative Commons Lisansı

Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Polen&rdquo için 1 yorum

  1. Neslihan

    Merhaba, ne güzeldi. Sevgilerimle..

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: