“İhtilal oldu Mayıs’ta 60’ta, duruşmalar başladı o yıl, bir sene de devam etti. Yassıada saatimiz vardı bizim de. Köydeki kadınlar çok ilgi gösteriyorlardı bu duruşmalara. Hafta içi her akşam, dokuzdan ona kadar radyodan yayınlanıyordu duruşmalar.
Köyde zaten ya iki ya da üç hanede radyo var. Biri çok zengin bir ailedeydi, onlara kimse gitmez, istese de gidemez yani. Bir diğer radyo yaşlı bir kadında vardı, o biraz uzakta oturuyordu. Orta mahallede de bir tek bizde vardı radyo. Bize geliyordu kadınlar yani, üç kişi, beş, on kişi… ama her akşam.
Radyomuz Nevtron marka, saat dokuza doğru dört basamaklı taşlığımıza ben çıkarıyordum, benim görevim buydu, bataryalarıyla beraber taşırdım taşlığa. Ablam apandisit ameliyatı olmuştu o zamanlar, evde yatıyordu, babam onun canı sıkılmasın diye almıştı radyoyu eve. Sesi de öyle cızırtılı falan değil, gayet netti. Duruşma başlar Salim Başol’un sesi duyulur açılışta, hâkim o. Bizim köy CHP’liydi, arada yorumlar da yapıyordu kadınlar. Radyoyla da ilgili konuşurlardı: ‘Kız gün gelicekmiş bunun içinde bir de resimler görecekmişiz!’ derler, gülüşürlerdi.
Annem örtü atardı bahçeye, kadınlar gelir, radyo ortaya çıkar, oturur herkes. Annem de ‘Hadi boş durmayın, şunları ayıklayıverelim…’ der, herkesin önüne mısır koyardı. Mısırlar koçanlarından çıkar, ayçiçekler dövülür, kafalar ayrılır, efendim kışlık mesela başak halinde toplanmışsa kuru fasulye, nohutlar ayıklanırdı. Annem arada ikramlarda da bulunurdu: Mısır pişirirdi; nohut kavururdu; akide şekeri ikram ederdi; buğday pişirir, içine kuru üzüm atardı. Yassıada saati bitene kadar otururdu kadınlar, o arada da çıt çıkmaz, önlerindeki işleri yaparlardı, sonra da ‘Hadi iyi geceler.’ der giderlerdi.”
Derleyen Kiraz Akın, Ağustos 2021, Edirne.
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
“Yassıada Duruşmaları ve Mısırlar&rdquo için 1 yorum