1990'lar

Karaburun’dan Gelen Mis Kokular

Ben lise sondayken ailem bir hafta sonu günübirlik Karaburun’a gitti.  Üniversite sınavı hazırlık kurslarına gitttiğim için onlara katılamadım.  Göz alabildiğine nergis tarlalarına denk gelmişler; kar yağmış gibiymiş, mis kokular büyüleyiciymiş, anlata anlata bitiremediler. Ne kadar özendiğimi, gidemediğim için ne kadar içlendiğimi tahmin edersiniz.

Bu büyülü tarlaları bulabilmek için üniversiteye başladığım sene birkaç arkadaş  toplanıp Karaburun’a gittik. Ocak ayında Karaburun’un buz gibi ayazında ne tarla ne de nergisleri nerede arayacağımızı soracak bir insan bulabildik. Sonradan birileri “Erken gitmişsiniz, daha çiçek açmamıştır.” diye akıl verdi. Bir sonraki sene biraz daha geç gittik, bu sefer de geç kalmışız çiçekler çoktan bitmiş. Üçüncü kez zamanını iyice öğrenip gittik, ama meğer biz gitmeden bir gün önce kesmişler, anca saplarını bulduk. Velhasıl bizim faaliyetin adı “Geleneksel Nergis Arama ve Bulamama Şenlikleri” olarak kaldı.

Yıllar geçti olaylar gelişti, Zeytin Okulu Karaburun’da kurulunca Karaburun ile ilişkim tekrar canlandı. Pandemiden önce Karaburun Belediyesi, Nergis Şenliği organize etmişti. Öyle kalabalıktı ki yarı yoldan geri döndük. Yol kenarında köfte satan oranın yerlisi bir amca, “Artık nergis falan kalmadı, eskiden çiçekler açtı mı tepeler boyu bembeyaz olurdu.” diye anlattı. “Çok ev yaptılar da hastalık oldu, kimse dikmiyor artık soğanları, değmiyor.” dedi.  2001 yılında Karaburun Mordoğan’da yapılan bir araştırmada yetiştiriciliğin gittikçe azaldığı belirtilmiş. Özellikle 1980 sonrasında başlayan  ‘Soğan Sak Nematodu’ hastalığı (Latince adıyla Ditylenchus dipsaci -Kühn) nedeniyle olmuş.*

Geçen sene festivaldeki kalabalığı gören üreticiler bu sene daha fazla soğan dikmişler, fakat bu sene hem pandemi nedeniyle festival yok hem de üstüne havalar kötü gitmiş. Üretici yine mağdur olmuş. Karaburun Batı Köyleri Kooperatifi organize olmuş, mesaj atanlara kargo ile istenen sayıda demet gönderelim demişler. Karaburun Belediyesinin kadın Başkanı da sosyal medyadan bunu duyurmuş, tüm ülkeye dayanışma çağrısı yapmış.  Normalde demet başına eline ortalama dörtbuçuk TL geçen üretici, aracı olmadan demet başına üç – beş kat kazanır olmuş.  Ben de kendime on demet nergis sipariş edip arkadaşlarıma hediye ettim.

Koca koca demetler, İstanbul’da alabileceğimden hem çok daha taze hem de çok daha fazla. Kargoyla şehirlerarası seyahate rağmen günlerce dipdiri kaldılar, mis gibi koktular. Nergisler bitti sümbüller açtı. Bu sefer komşulara da sordum. Komşular arasında bir heyecan, bir coşku. Ömerli’de neredeyse elli eve toplam yüz on beş demet sümbül dağıldı. Çiçeklerin kokusu Ömerli’yi sardı.

Şu an yazıyı yazarken masamda iki demet pembe sümbül var, her nefeste zevkten çıldıracak gibi oluyorum.

 


*Uzmay A, Durmaz S, Örümlü A.E., Mordoğan’da Nergis (Narcissus poeticus) Yetiştiriciliği Sorunları Üzerine bir Araştırma, Ege  Üniv. Ziraat Fak.Derg., 2001, 38(1), 39-46

Ana görüntü kaynak

Creative Commons Lisansı

Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

 

Karaburun’dan Gelen Mis Kokular&rdquo için 1 yorum

Bir Cevap Yazın

%d