Onda bunda şundadır, şunda bunda ondadır, mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır.
Kevser Abla nerden duyduysa dilinden düşürmezdi bu şarkıyı. Başka sözleri de vardı şarkının ama onlar sürekli değişirdi: ”Dilimin ucuna geliyor da ah neydi neydi…. sevgi, ihtiyaç, dostluk, ne güzel….ay yok öyle değildi. Onda bunda şundadır şunda bunda ondadır….”
Kaseti de yoktu ki dinleyip hepsini öğrenelim. Bir filmde duymuş Kevser Abla bu şarkıyı. Film eskiymiş aslında ama bizim sinemaya yeni gelmiş. Çok güzel bir kadınmış söyleyen; mavi gözleri, ince uzun parmakları varmış. Adını da söylemişti ama hiç aklımda kalmamış.
Biraz uzak bir mahallede oturan ama gidiş gelişi hiç kesmediğimiz eski komşumuz Hayriye Teyzelerin ortanca kızıydı Kevser abla. Onlara gitmeyi çok severdim. Benden epey büyüktü, ama çok güzel oyunlar oynardık beraber. “O senin yaşıtın mı?” diyen annelerimize ikimiz de aldırış etmezdik. Kevser Ablanın yemyeşil gözleri, simsiyah saçları vardı. Hep ders çalışırdı. Ailelerinde okuyan ilk kız o olmuştu. Ablası evlenip çok uzaklara gitmişti, ona çok üzülürdü. O da uzaklara gitmek istiyordu ama üniversiteyi okumak için.
Kevser Ablalar komşuluk edemeyeceğimiz kadar uzak bir şehre taşındı bir süre sonra. Ben artık ilkokuldaydım. Çok kanallı televizyona geçilmişti. Bi de renkliydi artık televizyonlar. Bir gün okul çıkışı yine daha üstümü değiştirmeden televizyonun karşısına oturmuştum. “Türk Filmi” saatiydi. “Üstünü başını değiştir yemeğe gel” diyen anneme, “5 dakika daha…” derken tanıdık bir şarkıyla başladı film, ben de eşlik ederken buldum kendimi:
Onda bunda şundadır şunda bunda ondadır, mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır.
Kevser Ablamın söylediği şarkı bu!
Söyleyen kadın da tam tarif ettiği gibi: Mavi gözlü, güzel elli. Valla da bu şarkıydı! Ekranda birden bir isim belirdi: Emel Sayın! Sahi ya Emel Sayın.
Bu dünyada sevgi büyük ihtiyaç, herkes sevmeye sevilmeye muhtaç, herkesle dost ol herkesle arkadaş, ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş….
Yıllar önce parça parça söylediğimiz şarkının sözleri bunlarmış meğer. Hemen Kevser Ablama haber vermem lazım deyip telefona sarıldım. Ama sarıldığımla da kaldım. Bende onların telefon numarası yok ki! Hatta onlarda telefon var mıydı onu bile hatırlamıyorum.
Elim telefonda, gözüm Emel Sayın’da, öylece kalakaldım.
İçerden annemin, “Hadi gel yemek soğudu” sesi,
benim içimde “Acaba Kevser Abla da izliyor mudur?” sesi…
Neyse dedim, ben bunu mektupla sorarım ona.
Sözlerini de yazarım hem, daha güzel olur.
Ana görüntü Gülizar filminden bir sahne.
1972, Yönetmen: Hulki Saner.
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
“Emel Sayın ve Kevser Abla – ♫&rdquo için 1 yorum